14 Ağustos 2013 Çarşamba

The Loft-Çatı Katı (2008)

The Loft benden 8/10 puan aldı. IMDB puanı 7,4/10, rottentomatoes puanı ise eleştirmenler tarafından henüz verilmemiş, izleyicilerin ise %82'si tarafından beğeniyle izlenmiş. Gizemli, son ana kadar merak uyandıran, sıradışı bir cinayet filmi. 

Hepsi evli beş yakın arkadaş-tabii ki erkek-beraber bir çatı katı kiralarlar. Metresleriyle beraber güzel vakit geçiren bu beş erkek için her şey yolunda giderken, bir sabah uyandıklarında tanımadıkları bir kadının cansız bedenini dairelerinde bulduklarında-dairenin yalnızca beş anahtarı olduğundan-içlerini şüphe kemirmeye başlar. Filmin ilerlemesiyle birlikte aslında birbirlerini düşündükleri kadar iyi tanımadıklarını keşfettiklerini görürüz.

Konu görüldüğü gibi gerçekten enteresan, bence daha enteresan olan, insanların ne kadar katmanlı bir yapıda olduğunu, bazen çok ufak bazı ipuçlarını yakaladığımızda yakından tanıdığımız insanların bile aslında belli durumlarda ne kadar şaşırtıcı davranabileceğini film yavaş yavaş, inandırıcılığını yitirmeden izleyiciye gösteriyor.

Belçika yapımı olan filmde oyuncular Flamanca konuşuyor. İyi bir Türkçe altyazı ile izlemek gerekli. Bir doktor olarak benim biraz sinirime dokunan "doktır" kelimesi gibi tuhaf kelimeler duymak istemiyorsanız Türkçe dublajla izlemek iyi olabilirdi fakat ne yazık ki araştırdığım kadarıyla Türkiye'de resmi dvdsi henüz yayınlanmamış. İnternetten altyazıyla izlemek gerekecek. 

2008 yapımı The Loft'un yönetmeni Erik Van Looy 2003 yapımı "De zaak Alzheimer" filmi de çok beğenilmiş ama maalesef henüz izlemediğimi söylemeliyim. 

The Loft 4 Nisan - 19 Nisan 2009 tarihleri arasında yapılan 28. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde ülkemizde epey rağbet görmüş. Dünya çapında da şimdiye kadar en çok izlenen Belçika yapımı film olma özelliğiyle anılıyor. O kadar beğenilmiş ki şu anda Wenworth Miller'ın başrolünü üstlendiği ABD yapımı The Loft yapım aşamasında, "doktır" yerine adam gibi "doctor" kelimesini duyabilmek de çok hoş olacak ve eminim çok güzel bir film olacak. 

Filmin bana göre ana fikri olan "arkadaşlık ve dostluk arasındaki farkı" anlatan bazı hoş alıntıları burada paylaşmak isterim;


"Never explain yourself. Your friends don't need it and your enemies won't believe it."
- Belgicia Howell



"The truth is everyone is going to hurt you. You just got to find the ones worth suffering for"
-Bob Marley

Filmle çok alakalı olmasa da dostlukla ilgili çok beğendiğim bir cümle de Jim Henson'dan :)

İyi seyirler...

"There is not a word yet for old friends who have just met"
-Jim Henson








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder