6 Eylül 2013 Cuma

The Iceman-Katil (2012)

The Iceman-Katil (2012)'e benden 7/10 puan. 

Bu film 1935-2006 yılları arasında yaşamış olan, beş farklı mafya ailesi için para karşılığı adam öldüren, yüzden fazla kişiyi katletmiş olabileceği tahmin edilen Richard Leonard Kuklinski'nin gerçek yaşam öyküsünü anlatan ilginç bir film.

Mutlu bir aile hayatı olan Kuklinski 1986 yılında tutuklandığında ne eşinin ne de iki kızının işlediği suçlarla ilgili en ufak bir ipucuna sahip olmaması izlemeye değer ve ilgi çekici bir karakterle karşı karşıya olduğumuzu düşündürüyor. 

Daha önce Tigerland (2000), Pearl Harbor (2001), Vanilla Sky (2001), 8 Mile (2002), Mud (2012), Man of Steel (2013) gibi ünlü yapımlarda daha çok yan rollerde izlediğimiz Michael Shannon'ın başrolünü olması gerektiği gibi canlandırdığını düşünüyorum. Beni esas mutlu eden ise uzun zamandır (2000 yılından beri) başarılı performansına özlem çektiğim Winona Ryder'ı izlemek oldu. Saf, kaliteli ve sevgi dolu eşi çok inandırıcı bir biçimde canlandırmış. Umarım Ryder'ı başka başarılı yapımlarda da görmeye devam ederiz. Beetle Juice (1988), Edward Scissorhands (1990), The age of Innocence (1993),  Reality Bites (1994), How to make an American Quilt (1995), The Crucible (1996), Girl, Interrupted (1999) gibi muhteşem klasiklerdeki güzel yüzü, zarif vücudu ve empatik oyunculuğuyla 90'lı yıllara damgasını  vuran Ryder o kadar film ve geçen yıllardan sonra şu anda hala sadece 42 yaşında ve önünde sinemaya verebileceği daha çok yıllar var gibi görünüyor. Güzelliğinden de hiçbirşey kaybetmediğini de söylemeden geçmemeliyim...

Sonuçta soğuk katil Kuklinski'nin biyografisini merak edenler çekilmiş birçok belgesel ve yazılmış kitaptan gerçeklere daha ayrıntılı ve daha doğru olarak ulaşabilirler. Fakat senaryolaştırılırken gerçek hayat hikayesinden bazı yönleriyle uzaklaşıldığı söylenen bu filmin özellikle mafya filmi severleri mutlu edeceğini düşünüyorum.


Bu kadar fazla sayıda ağır suç işlemiş olan Kuklinski'nin aile bütünlüğü ve huzuruna verdiği değer iyiliğin nerede bitip kötülüğün nasıl başladığını sorgulamamıza neden oluyor.

Aile ve evdeki huzurla ilgili söylenmiş bazı güzel sözler;

“The homemaker has the ultimate career. All other careers exist for one purpose only - and that is to support the ultimate career. ” 
― C.S. Lewis

“Parents were the only ones obligated to love you; from the rest of the world you had to earn it.” 
― Ann Brashares

"What can you do to promote world peace? Go home and love your family. "
―  Mother Teresa


Çok fazla uzun film deneyimi olmayan Ariel Vromen tarafından başarıyla yönetilen bu film akılda kalan güzel oyuncuklar ve karanlık ama merak uyandıran hikaye ile izlenmeye değer. İyi seyirler...













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder